Yalnızlığa Tutku

Son günlerde o kadar sıkılmış, o kadar yorulmuştum ki, tek bir insanla konuşmaya bile ne isteğim, ne de gücüm kalmıştı..
İnsanların bu denli kötü olduğunu görmek ve yine de sevginin dünyayı kurtarabileceğini düşünmek benim için ahmaklıktan başka şey değildi.
Kendimce hayata pozitif pencerelerden bakabilmek için birçok zaman beklemiş, fazlaca yol denemiştim.
Ölüm hissini merakım, bu denli derin bir tutkuya yine de hiçbir yenilgide dönüşmemişti. Şimdiki halimi ise yenilgi kılıklı kocaman bir zafer sayıyordum.
‘’İnsanları tanıma merakı,  tanımaya başladıkça insanlardan, insanlıktan uzaklaşma, kendi kabuğuna kıskıvrak sıkışma. Ve zafer! Yalnızlığa tutku’’
Çok korkmakla beraber, bu alışkanlığım ve tutkum uzun zamanlar sürecek diye, bir hayli huzur dolu olduğum gerçeği şimdilik günümü aydınlatmaya yetiyor.
Karanlığa ve karamsarlığa gerek olmadığına bir müddet daha kendimi ikna etmem -aslında kandırmam- ve kendimi, kendimle birlikte, içine istemsizce konup hapsolup kaldığım dünyayı daha az sorgulamam gerektiğini bilmekle beraber, artık bir şeylerin daha iyiye ve güzele gittiği inancını tepeden yuvarlanmışçasına bir hisle kaybetmekteyim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar